Resmi Nikahsız Yaşamanın Cezası

Resmi nikahsız yaşamanın cezası, olup olmadığı toplumsal bir sorun olması nedeniyle hukuki açıdan da sık tartışılan bir konudur. Ceza hukuku açısından resmi nikahsız olarak yaşamının bir yaptırımı yoktur. 

Resmi nikah yapmadan dini nikah yapmak veya evli gibi yaşamak son yıllarda sık karşılaşılan bir durum haline gelmiştir. Herhangi bir cezai yaptırımı bulunmasa da Medeni Kanunumuz çerçevesinde farklı birçok hak kaybı ile karşılaşmamız kaçınılmazdır. 

Bizde bu yazımızda resmi nikahsız yaşamanın cezası olup, olmadığı ve resmi nikah olmaksın evli gibi yaşamaya bağlı karşılaşacağımız özel hukuka ilişkin uyuşmazlıkların ve hak kayıpları hakkında bilgiler vermeyi amaçladık. 

Resmi Nikahsız Yaşamak

Resmi nikahsız yaşamak Türk Medeni Kanunumuzda yer alan tanım ve usuller dışında kişilerin birlikte yaşamasıdır. Tarafların sadece dini nikah kıyarak yaşamaları da hukuki açıdan geçerli değildir. Bu şekilde gerçekleştirilen evlilikler de yine resmi nikahsız yaşamak olarak kabul edilir. Medeni Kanunumuzun 134 – 137 maddelerinde yer alan usul ve esaslara uyulmaksızın yapılan bütün nikah işlemleri geçersizdir. 

Resmi Nikahsız Yaşamanın Hukuki Sonuçları

Yukarıda da belirttiğimiz gibi resmi nikahsız yaşamanın herhangi bir cezası yoktur. Bu şekilde resmi evlilik birlikteliğinin kurulmadan evli gibi yaşamanın bir takım hukuki sonuçları vardır. Aşağıda sıraladığımız durumlar ceza hukuku açısından suç teşkil etmese de özellikle farlı birçok hak kaybına neden olabilecek durumlardır. Uygulamada karşılaşılan resmi nikahsız yaşamanın hukuki sonuçlarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz. 

Resmi Nikahsız Yaşamanın Mal Paylaşımına Etkisi

Resmi nikahsız yaşamanın en önemli olumsuz sonuçları mal paylaşımı üzerinde görülür. Bilindiği üzere Medeni Kanunumuzda kabul görmüş resmi mal rejimi “Edinilmiş Mallara Katılma” şeklindedir. Bu göre eşler evlilik birliği süresince edinilen bütün mallar üzerinde eşlerin ortak ve eşit hakları vardır. 

Eşler arasında resmi nikah olmaması Medeni Kanunumuzda yer alan mal rejimlerinin de ayrılık / boşanma halinde uygulanması mümkün değildir. Resmi nikah olmaksızın devam eden birlikteliklerin sona ermesine bağlı olarak mal paylaşımında uyuşmazlık olması durumunda katkı payı alacağı olacağı davası gibi davalarda sonuca bağlanması mümkün ise de; İspatı oldukça zor ve uzun bir hukuki sürece tabi davalardır.

Resmi Nikahsız Yaşamanın Miras Paylaşımına Etkisi

Resmi nikahsız evli gibi yaşamak ve bu birlikteliğin taraflardan herhangi birisinin ölmesi ile son bulması halinde, taraflar birbirlerinin resmi nikahlı eşleri olmadıklarından mira hakları da bulunmaz. 

Bu durum vasiyetname gibi harici sözleşmeler ile telafi edilmesi kısmen mümkün ise de; Yasal miras paylaşımı kadar etkili değildir. 

Resmi Nikahsız Yaşamanın Nafaka ve Tazminat Üzerindeki Etkileri

Aralarında resmi nikah bulunmayan kişilerin resmi olarak boşanmaları da mümkün değildir. Bu durumda tarafların birbirinden nafaka talep etme hakları yoktur. 

Medeni Kanunumuza göre geçerliliği olmayan ancak evlilik amacı ile gerçekleşen birlikteliklerin sona ermesi durumunda da yine eşlerin birbiri üzerinde tazminat talep etme hakları yoktur. 

Resmi Nikahsız Yaşamanın Çocuklar Üzerindeki Etkileri

Baba ile soy bağının kurulması için resmi nikah zorunlu değildir. Bu durumda da ancak babanın çocuğu tanıması gerekir. Aksi durumlarda babalık davası açılması zorunlu hale gelebilir. Bu şekilde babalığın kanıtlanması için çocuğun baba üzerinde miras hakkı bulunsa da yine eşin herhangi bir miras hakkı bulunmaz. 

Babalık davası şeklinde devam eden uzun dava süreçleri resmi nikahsız yaşanın cezasıbulunmasa da çocukta bir çok olumsuz etkiye neden olabilecektir. 

Resmi Nikahsız Yaşamanın Devam Eden Evliliklere Etkisi

Resmi nikahlı olan ancak aralarında boşanma kararı alan kişiler, resmi olarak boşanmalarına kadar evliliğin kendilerine yüklemiş olduğu yükümlülüklere uymak zorundadırlar. 

Boşanma davası devam etse de bu işlerden birisinin başka birisi ile resmi nikahsız olarak yaşamaya başlaması “zina” olarak değerlendirilebilecektir. Bilindiği üzere Medeni Kanunumuz uyarınca bir zina bir boşanma nedeni olarak kabul edilmektedir. Zina, resmi nikahsız yaşamanın cezası olarak kabul edilmese de, zinanın kanıtlanmasına bağlı olarak boşanma davasında tazminat ödeme zemin hazırlayabilecek bir davranıştır.

Resmi Nikahsız Yaşamanın Diğer Olumsuz Etkileri

Yukarıda sıralamış olduğumuz olumsuz etkileri çoğaltmak mümkündür. Örneğin eşlerden birisini sigortalı olarak çalışması halinde diğer eş, bu eşin sağlık sigortasından faydalanır. Resmi nikah bulunmaması yine bu hakkın kullanılamamasına neden olacaktır. Sağlık sigortasından faydalanamayacağı gibi eşin ölümü halinde herhangi bir maaş hakkı da bulunmaz. 

Görüldüğü gibi ceza hukuku açısından resmi nikahsız yaşamının cezası olmasa da sıralamış olduğumuz bu hak kayıpları kişide belki de çok daha etkiler bırakabilecektir. 

Resmi Nikahı Olmayan Bir Eşin Hakları Nelerdir?

Resmi nikah eşleri farklı bir çok hukuki konudaki haklarını koruma altına alan müessesedir. Bu yasal prosedürün yerine getirilmemesi birçok yasal hakkın kullanılmasını zorlaştırdığı gibi imkansız hale de getirmektedir. Örneğin mal paylaşımında kısmen bu hak kaybının katkı payı alacağı davası ile kanıtlanması mümkün iken, resmi nikah olmaksızın sadece birlikte yaşamak, emekli maaşı hakkını tamamen ortadan kaldırır. 

Bu konuda açılması mümkün olan bir dava da yoktur. Resmi nikahsız yaşamak çoğunlukla tarafların özgür iradesi ile gerçekleştirildiğinden resmi nikahsız yaşamının cezası da yoktur. 

Taraflardan birisinin evlilik vaadinde bulunmasına rağmen bunu yerine getirmemesi bir takım tazminat davalarına konu olabilecek ise de; Kanıtlanabilirliği oldukça zordur. Bu nedenle resmi nikahı olmayan bir eşin hakları yok denecek kadar kısıtlıdır. 

Resmi Nikah Olmadan İmam Nikahı Kıymak Yasak Mı?

Resmi nikahsız yaşamının cezası şeklinde bir düzenleme uzun zamandır yasalarımızda yer almamaktadır. Mülga duruma gelen 765 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan hükme göre; 

            “Evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren kağıdı görmeden bir evlenme için dini merasim yapanlar hakkında 1 ay ile 3 ay arasında hapis”

            “Aralarında resmi evlenme akdi olmaksızın evlenmenin dini merasimini yaptıran erkek ve kadınlar 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Görüldüğü gibi yürürlükten kaldırılan 765 sayılı TCK resmi nikah olmadan dini nikah kıyan din görevlisini ve dini nikah kıydıran eşleri cezalandırmaya tercih etmesine rağmen 5237 sayılı ve yürürlükte bulunan Ceza Kanunumuzda resmi nikah olmadan imam nikahı kıymayı veya kıydırmayı cezai hükme bağlayan bir düzenleme yer almamaktadır. 

Ceza hukuku açısından bir yaptırımı olmasa da; Türk Medeni Kanunumuz 143. Maddesinde;

            “Aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dini töreni yapılamaz.

Hükmü yer almaktadır. Bu hüküm resmi nikahsız yaşamayı cezalandıracak nitelik ve ölçüde değildir. Bu konu resmi nikahsız yaşamanın cezası konusundan oldukça farklı olması nedeniyle; Bu konudaki daha detaylı bilgilere “Resmi Nikah Yapmadan Dini Nikah Yapmak Suç Mudur?” başlıklı yazımız ile ulaşabilirsiniz. 

İmam Nikahı Kanunen Geçerli Midir?

Yasalarımızdaki mevcut düzenlemeler sadece resmi nikahı hukuken geçerli kabul etmektedir. Dini nikahın kıyılması zorunlu olmasa da, evlilik birlikteliğinin resmiyet kazanması için; Resmi nikahın kıyılması zorunludur. Bu nedenle imam nikahı Türk Medeni Kanunumuzda yer almasına rağmen esas olan resmi nikah olması nedeniyle hukuki açıdan tek başına bir geçerliliği yoktur. 

İmam Nikahı Hukuken Yasak Mı?

İmam nikahı hukuken yasak değildir. Yasak olan resmi nikah olmaksızın gerçekleşen imam nikahıdır. Mevcut yasalarımız resmi nikahsız yaşamanın cezası konusunda bir düzenlemeye yer vermediği gibi sadece imam nikahı kıyarak yaşamayı da cezai hükme bağlamamıştır. 

Nikahsız Birlikte Yaşamak Suç Mu?

Yukarıda da belirttiğimiz gibi resmi nikahsız yaşamanın cezası yasalarımızda yoktur. Bu durum gerek evlendirme memuru tarafından kıyılacak nikahlarda gerekse, imam nikahı olmaksızın birlikte yaşamalarda da aynıdır. Her iki durumda da nikahsız olarak birlikte yaşamak suç olarak kabul edilmemektedir. 

Evlilik Dışı Birliktelik Suç Mu?

Bu birlikteliğin tarafların rızası dahilinde olması ve yine ceza kanunumuzda yer alan reşit olmayanla cinsel ilişki, cinsel saldırı veya cinsel taciz suçlarını oluşturmaması koşulu ile evlilik dışı birlikteliği de suç olarak kabul eden bir düzenleme yoktur.  Bu nedenle evlilik dışı birliktelik suç değildir. Buna karşın taraflardan herhangi birisinin resmi olarak evli olması, evlilik dışı birlikteliği zina nedeniyle ve haklı sebeple ile boşanma nedeni olarak kabul edilebilecek bir davranıştır. 

Sık Sorulan Sorular

Resmi Nikah Olmadan Dini Nikah Olur Mu?

İç hukukumuzda geçerli olan resmi nikahtır. Dini nikahın kıyılması zorunlu değildir. Ancak dini nikahı kıymakla görevli olan din görevlisinin, bu dini merasimi yerine getirmeden önce, resmi nikahın gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda gerekli inceleme araştırma yapmakla yükümlüdür. 

Evli Birisiyle İlişki Yaşamak Suç Mu?

Ceza kanunumuzda tanımlanmış başkaca bir suça sebebiyet vermediği sürece evli birisiyle ilişki yaşamayı suç olarak tanımlamayacak bir düzenleme yoktur. Ancak zina medeni kanunumuzda yer alan hükümlere göre bir boşanma sebebidir. 

Zina Eden Erkeğin Cezası Nedir?

Ceza hukuku açısından başkaca bir suç oluşturmadığı sürece zina eden bir erkeğin hukuki açısından cezalandırılması mümkün değildir. Bu durumlar daha çok dini inançlara göre sıklıkla yasaklanmıştır. 

Resmi Nikahsız Birlikte Yaşamak Cezası (Özet)

Detaylarını yukarıda belirttiğimiz gibi; Resmi nikahsız yaşamak cezası şeklinde bir düzenleme yasalarımızda yoktur. Buna karşın “Resmi Nikahsız Yaşamanın Hukuki Sonuçları” başlığımızda da değindiğimiz gibi özellikle resmi nikah gerçekleşmeden birlikte evli gibi yaşanması ve sonrasında bu birlikteliğin sona ermesi farklı ve bir çok hak kaybına sebebiyet verebilecektir. İleride miras hakkı, nafaka, tazminat gibi haklardan mahrum kalmamak için evlilik birlikteliğinin yasalarımızda belirtilen usul ve esaslara göre gerçekleştirilmesi her iki tarafın menfaatinedir.