tr02122363690
·
[email protected]
·
Pzt - Cuma 09:00-17:00
Avukata Sor

Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu Ve Cezası

Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu Ve Cezası

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 132.maddesinde düzenleme alanı bulmuştur. Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar başlığı altında düzenlenen haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu; en az iki kişinin, üçüncü kişiler tarafından bilinemeyeceği iradesi ve inancıyla, çeşitli iletişim araçlarını kullanarak gerçekleştirdiği haberleşmenin dinlenmesi, kaydedilmesi, okunması veya ifşa edilmesiyle vücut bulur. Bu suç, aşağıda sıralanan seçimlik hareketlerin icra edilmesiyle işlenir:

  • En az iki kişi arasında gerçekleşen haberleşmenin gizliliği, bir üçüncü kişi tarafından herhangi bir şekilde ihlal edilirse,
  • En az iki kişi arasında gerçekleşen haberleşmenin gizliliği, bir üçüncü kişi tarafından kayda alınarak ihlal edilirse,
  • En az iki kişi arasında gerçekleşen haberleşmenin gizliliği, bir üçüncü kişi tarafından ifşa etmek suretiyle ihlal edilirse,
  • Kişi, kendisi ile gerçekleştirilen haberleşmeyi hukuka aykırı olarak ifşa ederse.

Şikâyet, Zamanaşımı ve Uzlaştırma

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu düzenleyen TCK m.132’de bulunan fıkraların tamamı şikâyete tabidir. Bu itibarla, suçun soruşturulabilmesi için müştekinin şikâyet hakkını kullanması şarttır. İşbu suça ilişkin şikâyet süresi; mağdurun, fiilin işlendiğini ve faili öğrendiği andan itibaren başlamak kaydıyla altı aydır. Dava zamanaşımı süresi ise, sekiz yıldır. Fail hapis cezası ile cezalandırılırsa, ceza zamanaşımı süresi on yıldır. Bu sebeple, fail hakkında verilen mahkûmiyet hükmü on yıl içinde infaz edilmezse, ceza zamanaşımından ötürü hapis cezası ortadan kalkar.

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, uzlaşma kapsamındaki suçlardandır. Taraflar arasında uzlaştırma prosedürü uygulanması gereken haberleşmenin gizliliğini ihlal suçuna dair soruşturma ve kovuşturma sürecinde evleviyetle uzlaştırma prosedürü uygulanır; uzlaşma prosedüründen sulh hasıl olmazsa, soruşturmaya ya da kovuşturmaya devam edilir.

Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçunun Unsurları

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun varlığından söz edilebilmesi için en az iki kişi arasında elverişli araçlarla cereyan eden bir haberleşmenin olmalıdır. Suça konu haberleşmenin belirli özellikleri haiz olması gerekir. Bu özellikler şunlardır:

  • Haberleşme, en az iki kişi arasında ve aleni olmayacak biçimde gerçekleşmelidir.
  • Haberleşen kişiler, haberleşmenin gizli kalacağı ve üçüncü kişiler tarafından bilinmeyeceği iradesiyle hareket etmeli, haberleşmenin gizliliğini sağlamaya itina göstermelidir.
  • Haberleşmenin içeriği aleni değilse, konuşma içeriğine erişmek için özel bir çaba gösterilmelidir.
  • Haberleşmenin içeriğinin özel hayata dair meseleler ya da sır teşkil etmesi şart değildir.
  • Haberleşmenin muhakkak elverişli araçlarla gerçekleştirilmesi gerekir. Söz gelimi, iki kişinin yüz yüze iletişiminin kayda alınması ya da dinlenmesi, haberleşmenin gizliliğini ihlal suçuna sebebiyet vermez. Bu durumda, kişiler arasındaki konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçu söz konusu olur.

Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçunun Temel Şekli ve Cezası

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun temel şekli; bir üçüncü kişinin, en az iki kişi arasında aleni olmayacak şekilde gerçekleşen haberleşmenin, elverişli araçlar kullanmak ve özel çaba göstermek suretiyle dinlemesi ya da okumasıyla vücut bulur. Suçun temel şeklini işleyen fail hakkında bir yıldan üç yıla kadar süreli hapis cezasına hükmedilir.

Haberleşmenin Kayda Alınması Suretiyle Gizliliğin İhlal Edilmesi Suçu ve Cezası

Haberleşmenin kayda alınması suretiyle gizliliğinin ihlal edilmesi suçu; bir üçüncü kişinin, en az iki kişi arasında aleni olmayacak şekilde gerçekleşen haberleşmenin kayda alınması suretiyle gizliliğinin ihlal edilmesi sonucu vücut bulur. En az iki kişi arasında aleni olmayacak şekilde cereyan eden haberleşmenin kayda alınması, suçun işlenmesi için yeterlidir; kaydedilen haberleşmenin dinlenmesi yahut okunması, suçun işlenmesi için şart değildir. Haberleşmenin kaydedilmesi, şu şekilde gerçekleşebilir:

  • Ses veya görüntü kayıt cihazları vasıtasıyla, en az iki kişi arasındaki ses veya görüntünün kayıt altına alınması,
  • En az iki kişi arasındaki aleni olmayan yazıların; fotokopisini almak, fotoğrafını çekmek, bir başka araç yardımıyla herhangi bir nesne üzerine geçirmek suretiyle kayda alınması,
  • İnternet veya elektronik ortamda transfer edilen iletilerin elverişli bir araç kullanılarak kayıt altına alınması.

Haberleşmenin gizliliğinin kayda alınmak suretiyle ihlal edilmesi, suçun failine iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası hükmedilmesini gerektirir.

İfşa Etme Suretiyle Haberleşmenin Gizliliğinin İhlali Suçu ve Cezası

En az iki arasında gerçekleşen haberleşme içeriğinin, haberleşmenin tarafı olmayan bir kişi tarafından ifşa edilmesi, haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun nitelikli hali olarak düzenleme altına alınmıştır. Buna göre, haberleşme içeriğinin üçüncü kişilere duyurulması, iletilmesi veya açığa vurulması halinde, TCK m.132/2 uyarınca, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmedilir. Kişi, tarafı olduğu haberleşme içeriğini ifşa ettiği takdirde, TCK m.132/3 uyarınca cezalandırılır. Zira, kişinin kendisi ile yapılan haberleşme içeriğini kayıt altına alınması suç teşkil etmezken haberleşme içeriğini ifşa etmesi suç olarak düzenlenmiştir. Bunun için aranan şartlar şunlardır;

  • Kişinin kendisinin de tarafı olduğu haberleşmenin kaç kişi arasında tezahür ettiğinin önemi yoktur. Söz gelimi, telekonferans aracılığıyla dört kişi arasında cereyan eden bir haberleşmenin, haberleşmenin tarafı olan herhangi bir kişi tarafından kayıt altına alınması ve sosyal medyada paylaşılması suç teşkil eder.
  • Kişinin, tarafı olduğu haberleşme içeriğini ifşa etmesi nedeniyle suç işlemesi için haberleşme içeriğinin belirli olmayan ve birden çok kişi tarafından algılanabilme olanağı bulunan aleni bir ortamda ifşa etmesi şarttır. Söz gelimi, iki kişi arasında gerçekleşen WhatsApp yazışmasının, taraflardan herhangi birisi tarafından bir arkadaşına gizlice gösterilmesi halinde, haberleşmenin gizliliğinin ifşası suçundan söz edilemez; zira, aleniyet unsuru mevcut değildir.
  • Haberleşmenin diğer tarafı, ifşa fiiline rıza göstermemiş olmalıdır.
  • İfşa etme fiili hukuka aykırı olmalıdır.

Kendisi ile yapılan haberleşme içeriğini ifşa eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. İfşa etme eyleminin basın yayın aracılığıyla işlenmesi durumunda da yine aynı cezaya hükmedilir.

Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçunda Cezayı Arttıran Nedenler

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunda cezayı artıran nedenler şunlardır:

  • Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun kamu görevlisi tarafından ve görevi dolayısıyla elinde bulundurduğu yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işlenmesi halinde, faile hükmedilecek ceza, yarı oranda artırılır.
  • Belirli bir meslek ya da sanatın sağladığı kolaylıktan istifa edilerek haberleşmenin gizliliği ihlal edilirse, faile hükmedilecek ceza, yarı oranda artırılır.

Cezanın Adli Para Cezasına Çevrilmesi, Ertelenmesi ve HAGB

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası, belirli şartlar altında adli para cezasına çevrilebilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), sanığa hükmedilen cezanın belirli bir denetim süresi zarfında sonuç doğurmaması, denetim süresi zarfında belirli şartların karşılanması halinde ceza kararının herhangi bir netice doğurmadan ortadan kalkması sonucunu doğuran ceza muhakemesi kurumudur. İşbu suç sebebiyle sanığa hükmedilen ceza kararı hakkında HAGB kararı verilebilir. Sanığa hükmedilen hapis cezası hakkında cezanın ertelenmesi kararı verilmesi, hükmedilen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden koşullu vazgeçilmesi, denetim süresini iyi halli geçiren sanığın cezasının infaz edilmiş kabul edilmesi sonucunu doğuran bireyselleştirme kurumudur. Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu işleyen fail hakkında hükmolunan hapis cezasının ertelenmesi mümkündür.