Göçmen kaçakçılığı suçu; 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun “Uluslararası Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. TCK 79. Maddesinde yapılan tanıma göre;
“Doğrudan veya dolaylı olarak menfaat temin etmek amacı ile;
- Bir yabancıyı ülkemize sokmak veya ülkemizde kalmasına imkan sağlamak,
- Türkiye sınırları içerisinden Türk vatandaşı ya da yabancının yurt dışına çıkışına imkan sağlamak”
Filleri göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturmaktadır. Yapılan tanımdan da anlaşıldığı gibi iki farklı şekilde göçmen kaçakçılığı gerçekleşmektedir. Bunlardan ilki; Ülkemize yabancı kişilerin sokulması ve barınmasına imkan sağlanması, ikincisi ile ülkemizden yine aynı amaçla yabancı bir ülkeye çıkışların sağlanmasıdır.
Göçmen Kaçaklığı Suçu Cezası
TCK 79 maddesi uyarınca yukarıda belirtildiği şekilde göçmen kaçakçılığı suçunu işleyen fail; “Beş yıl ile sekiz yıl arasında hapis cezası ile bin gün ile on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.”
Bunun dışında TCK 79/2, TCK 79/3 ve TCK 79/4 maddelerinde suçun daha ağır cezayı gerektiren ve nitelikli halleri düzenlenmiştir. Buna göre; “Suçun işlenmesi ile mağdurların hayati tehlikesi oluşması ve mağdurlara yönelik onur kırıcı bir muamelenin söz konusu olması halinde fail hakkında TCK 79/1 maddesi uyarınca verilecek olan cezalar yarısından üçte ikisi oranına kadar arttırılmaktadır.
Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Nitelikle Halleri
Göçmen kaçakçılığı suçunun birden fazla kişi ile işlenmesi durumunda ise verilecek ceza yarı oranında arttırılmaktadır. Ayrıca suçun örgütlü suçlar kapsamında işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar arttırılmaktadır.
Son olarak ise TCK 79/4 maddesinde göçmen kaçakçılığı suçunun tüzel kişilik faaliyetleri kapsamında işlenmesi durumunda ayrıca bu tüzel kişilikler hakkında da güvenlik tedbirleri uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Görüldüğü gibi unsurları oluşması halinde göçmen kaçakçılığı suçlarını işleyen faillerin oldukça yüksek hürriyeti bağlayıcı cezalar ile karşılaşmaları mümkündür. Bunun en büyük nedeni ise suçun “insanlığa karşı” suçlar kapsamında değerlendirilmesidir.
Göçmen Kaçakçılığı Suçu Unsurları
Göçmen kaçakçılığı suçunda son yıllarda dikkati çemen bir artışın olduğunu söyleyebiliriz. İç savaşlar, yaşam standartları veya ekonomik yetersizlik insanları daha iyi bir yaşam için başka ülkelere göç etmeye teşvik eden unsurlardandır. Ancak ülkelerin kendi iç hukukları gereği; Ülkeye giriş – çıkışlarda, konaklama ve ikamet etmede bir takım kurallar ve kısıtlamalar bulunmaktadır. Bu kural ve kısıtlamalara aykırı giriş – çıkış işlemlerine imkan sağlama göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturmaktadır.
Suçun tanımının yapıldığı TCK 79/1 maddesinde ve alt bentlerinde göçmen kaçakçılığı suçlarının unsurlarına kısmen yer verilmiştir. TCK 79 maddesinde yapılan tanıma göre ve yargı organlarının konuya bakış açısına göre göçmen kaçakçılığı suçu unsurlarını aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.
Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Faili
Suçun faili gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişiliğe de haiz olabilmektedir. Bununu dışında fail Türk vatandaşı veya herhangi bir ülke vatandaşı olabilmektedir. Ancak TCK 79/4 maddesinde de belirtildiği gibi suçun tüzel kişilik faaliyetleri kapsamında işlenmesi halinde ayrıca bu tüzel kişilik hakkında da güvenlik tedbirleri uygulanabilmektedir.
Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Mağduru
Yukarıda da belirtildiği gibi birçok ülkede olduğu gibi ülkemize de giriş ve çıkışlar bir takım kurallara tabidir. Bu kuralların ihlal edilmesi ile kamu güvenliği ve kamu düzeni ihlal edilmiş olacaktır. Dolayısıyla devletin bu durumda suçtan zarar gören konumunda olduğunu söylemek yanlış olamayacaktır. Asıl sorun ülkeye yasa dışı yollardan sokulan, ülkede kalmasına imkan sağlanan yabancıların ve aynı şekilde yasa dışı olarak ülkemizden yabancı ülkelere çıkış imkanı sağlanan Türk vatandaşlarının yani gerçek kişilerin durumunda ortaya çıkmaktadır.
Daha çok suçun mağduru olarak kabul edilen “göçmenler” faillerin bu işlemi yasa dışı olarak gerçekleştirdiklerini bilmektedirler. Ayrıca bu doğrultuda suçun faillerine rızaları dahilinde menfaat temin etmektedirler. Bu bilgilerden göçmenlerin suçun mağduru olmadıkları sonucu çıkabilmektedir.
Ancak Türkiye’nin de taraf olarak imzalamış olduğu “Kara, Deniz ve Haya Yoluyla Göçmen Kaçakçılığı Protokolünün” 5. Maddesine göre; Göçmenlerin bu fiillerinden dolayı cezalandırılmasının daha da mağdur olmamaları açısından önü kapatılmıştır. Buna rağmen suçun mağduru olarak kabul edilen göçmenlerin bu işlemlerden dolayı işlemiş oldukları başkaca suçlardan dolayı cezalandırılmaları mümkündür.
Göçmen Kaçakçılığı Suçunda Menfaat
Suçun failinin tüm bu hareketleri menfaat temin etmek amacıyla gerçekleştirmiş olması gerekmektedir. Bu menfaat genellikle parasal menfaatlerdir. Failin bu konuda anlaşmaya varmış olması dahi suçun oluşmasına yeterlidir.
Göçmen Kaçakçılığı Suçu Kasten İşlenebilen Bir Suçtur
Niteliği itibariyle göçmen kaçakçılığı suçları kasten işlenebilen bir suçtur. Örneğin toplu taşıma işlemlerinde kullanılan araçların sorumluluğu altında bulunan şoför, kaptan veya pilot gibi kişilerin gerekli özeni göstermemelerine bağlı olarak “kaçak” tabiri ile bu araçlar vasıtasıyla ülkeye giriş çıkış durumlarında bu kişilerin suçun faili olarak cezalandırılması mümkün değildir.
Göçmen Kaçakçılığı Suçu ve İnsan Kaçakçılığı Suçu Farkları
İnsanlığa karşı suçlar başlığı altında yer alan bir başka suç ise; TCK 80 maddesinde düzenlenen insan kaçakçılığı suçudur. Oldukça benzer suçlar olması nedeniyle uygulamada her iki suç sıklıkla birbirlerine karıştırılmaktadır. Bu nedenle göçmen kaçakçılığı suçu unsularının daha anlaşılabilir olması açısından her iki suçun birbirinden ayrımının yapılmasında fayda vardır.
Her iki suçun ayrımında en önemli nokta “menfaat” ve “yarar” unsurudur. Göçmen kaçakçılığı suçlarında ekonomik anlamda bir menfaat suçun unsurları arasında yer almakta iken; İnsan kaçakçılığı suçlarında sağlanan yararın ekonomik yararlardan ibaret değildir. TCK 80 maddesinde yapılan tanıma göre bu yarar;
- Zorla Çalıştırmak
- Fuhuş Yaptırmak
- Esarete Tabi Tutmak ve Hizmet Ettirmek
- Organ Nakli
Şekillerinde gerçekleşmesi halinde “insan ticareti” suçu oluşacaktır. Ayrıca mağdura yönelik yurda giriş veya çıkışlarda baskı veya şiddet uygulanması halinde de yine insan ticareti suçu oluşmaktadır. Görüldüğü gibi insan ticareti suçunda ekonomik bir menfaat bulunmamaktadır. Bu durumda fail daha çok yarar sağlama amacı ile hareket etmektedir.
Göçmen Kaçakçılığı Suçunda Korunan Hukuki Değer
Göçmen kaçakçılığı suçunda korunan hukuki değer kamu düzeni olduğu konusunda şüphe bulunmamaktadır. Ancak TCK 79/2-a ve TCK 79/2-b maddelerinde de belirtildiği gibi suçun işlenmesi sırasında; Mağdurlar için hayati tehlike oluşabileceği gibi, mağdurların onur kırıcı muameleye de maruz kalabilmeleri mümkündür. Bu durumlar göz önüne alındığında göçmen kaçakçılığı suçlarında korunan diğer bir hukuki değer ise; Mağdurun hayat hakkı ve vücut bütünlüğü olduğunu söyleyebiliriz.
Göçmen Kaçakçılığı Suçlarında Şikayet
Göçmen kaçakçılığı suçları şikayete tabi suçlardan değildir. Bu nedenle suçun öğrenilmesi ime failler hakkında re’sen soruşturma ve yeterli şüphe oluşması halinde re’sen kovuşturma yapılmaktadır.
Göçmen Kaçakçılığı Suçuna Teşebbüs
Kural olarak herhangi bir nedenle suçun tamamlanamaması yani teşebbüs aşamasında kalmış olması halinde dahil; Fail suç tamamlanmış gibi cezalandırılmaktadır. Bu nedenle göçmen kaçakçılığı suçlarında teşebbüs hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
Göçmen Kaçakçılığı Suçunda Görevli Mahkeme
TCK 79 maddesi ve alt bentlerinde belirtildiği gibi suçun ceza üst sınırları dikkate alındığında göçmen kaçakçılığı suçlarında yargılama görevi “Asliye Ceza Mahkemelerindedir.”
Göçmen Kaçakçılığı Suçunda Yetkili Mahkeme
Ceza Muhakemesi Kanununa öre kural olarak herhangi bir suçta yargılama yetkisi suçun işlenmiş olduğu yer mahkemesindedir. Nitelikleri itibariyle göçmen kaçakçılığı suçları zincirleme olarak işlenmesi mümkün suçlardandır. Bu durumda ise suçun son olarak işlenmiş olduğu yer mahkemesi göçmen kaçakçılığı suçlarında yetkili mahkeme olmaktadır.
Göçmen Kaçakçılığı Suçunda Güvenlik Tedbirleri
Göçmen kaçakçılığı suçlarında en sık karşılaşılan durum tutuklama tedbirleridir. Ceza üst sınırı, failin kaçma veya delilleri yok etme gibi durumları, mağdurların sayısı gibi durumlar dikkate alındığında göçmen kaçakçılığı suçlarında tutuklama tedbirleri sık uygulanmaktadır. Ayrıca suçun işlenmesi sırasında kullanılan araç ve taşıtlara da soruşturma veya yargılama aşamasında el konulması mümkündür.
Sık Sorulan Sorular
Göçmen Kaçakçılığı Suçu Şartları
Göçmen kaçakçılığı suçlarının unsurlarını özetlemek gerekirse;
- Ekonomik anlamda menfaat temin etmek
- Yurt dışından ülkeye yasal olmayan yollarda giriş veya ülkede kalmasına imkan sağlamak
- Türkiye’den aynı yollarla yurt dışına çıkış sağlamak
Göçmen Kaçakçılığı Cezası Kaç Yıl?
Göçmen kaçakçılığı suçlarını işleyen failler genel olarak 5 ve 8 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılması mümkündür. Ayrıca hapis cezası ile birlikte bin gün ile on bin gün arasında adli para cezası da mümkündür.
Göçmen Kaçakçılığı Cezası Paraya Çevrilir Mi?
Ceza alt sınırları dikkate alındığında göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle hüküm giyilmesi halinde fail hakkında verilen hürriyeti bağlayıcı cezaların para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.
Göçmen Kaçakçılığı Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Yapılan yargılama sonucunda fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) yönünde karar verilebilmesi için;
- Sanık hakkında verilen cezanın 2 yıldan az olması,
- Sanığın son 5 yıl içerisinde kasıtlı bir suçtan mahkum olmaması
- Sanığın hakkında HAGB kararının uygulanmasını kabul etmesi
Gibi şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. TCK 79 maddesinde belirtilen göçmen kaçakçılığı suçlarında da gerekli şartların oluşması halinde HAGB kararı uygulanması mümkündür.
Göçmen Kaçakçılığı Suçlarında Etkin Pişmanlık Uygulanır Mı?
Etkin pişmanlık hükümleri;
- Hırsızlık
- Mala Zarar Verme
- Güveni Kötüye Kullanma
- Dolandırıcılık
- Hileli ve Taksirli İflas
Durumlarında uygulanması mümkündür. Bu nedenle göçmen kaçakçılığı suçlarında etkin pişmanlık hükümleri uygulanamamaktadır.
Göçmen Kaçakçılığı Suçlarında Tutuklama Kararı Verilir Mi?
Tutuklama kararı verilebilecek suçlar konusunda yasada herhangi bir ayrım yapılmamıştır. Daha çok delil durumu, yargılama sonucu verilebilecek cezanın alt ile üst sınırları ve şüphelinin kaçma ihtimalli göz önüne alınarak bu konuda karar verilmektedir. Bu durumlar göz önüne alındığında göçmen kaçakçılığı suçunda da tutuklama kararı verilmesi mümkündür.