Sosyal inceleme raporu Aile Mahkemesinin görev alanına giren boşanma, nafaka, velayet veya evlat edinme davaları sırasında tarafların sosyal, ekonomik ve psikolojik durumları hakkında yapılan araştırma sonrasında düzenlenen rapordur. Sosyal inceleme raporununNiteliği itibariyle bir çeşit bilirkişi raporu olduğunu söyleyebiliriz. Genellikle boşanma davaları ve velayet davalarında çocuğun üstün yararının gözetebilmek için hazırlanırlar. Nafaka davalarında ise nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınan bir rapordur.
Sosyal İnceleme Raporunun Amacı Nedir?
Aile Mahkemeleri ile birlikte diğer hukuk mahkemeleri hatta ceza mahkemelerinde görülmekte olan davalarda zaman zaman teknik uzmanlık konularında araştırma yapma gereği duyulabilir. İşte sosyal inceleme raporları da bunlardan sadece birisidir.
Sosyal inceleme raporu ile genel amaç Aile Hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda duygusallığa yer vermeyecek şekilde objektif şekilde karar verilmesidir. Velayet konusunda çocuğun üstün menfaati, nafaka miktarının belirlenmesinde tarafların ekonomik durumları, evlat edinme gibi durumlarda ise koruyucu ailenin psikolojik durumları dikkate alınmak zorundadır.
Tüm bu bilgiler genellikle sosyal inceleme raporu ile tespit edilmektedir. Bu bilgiler ışığında bu raporların yargılama etki edecek hususlarda hakime bir yol haritası olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi ir çeşit bilirkişi raporu niteliğinde olması nedeniyle mahkeme hakiminin bu raporlara bağlı kalmak gibi bir zorunluluğu yoktur. Ancak sosyal inceleme raporu Yargıtay kararlarına da sıklıkla konu olmaktadır.
Sosyal İnceleme Raporunun Hukuki Dayanağı
Sosyal inceleme raporlarının hukuki dayanağının 4787 sayılı “Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun” 5. Maddesi olduğunu söyleyebiliriz. Uzmanlardan yararlanma başlığı altında yer alan hükme göre; “Davanın esasına girilmeden önce veya davanın görülmesi sırasında mahkeme istenen konular hakkında taraflar arasındaki uyuşmazlık nedenlerine ilişkin araştırma ve inceleme yapmak ve sonucu bildirmek” şekilde uzmanlardan yararlanabilirler. Bu uzmanlar genellikle pedagog, psikolog ve sosyal çalışmacılardır.
Hangi Davalarda Sosyal İnceleme Raporu İstenir?
Gerek görülmesi halinde Aile Mahkemesinin görev alanına giren bütün davalarda sosyal inceleme raporu alınmasına karar verilebilir. En sık ise genellikle aşağıdaki davalarda bu raporların alınmasına gerek duyulmaktadır.
Boşanma Davaları
Boşanma davaları ile birlikte nafaka, velayet veya çocuk ile kişisel ilişki düzenlemesi hakkına karar verilmesi gerekebilir. Sosyal inceleme raporu, boşanma kararı verilmesine fazlaca etkili olmasa da nafaka ve velayet konusunda belirleyici olabilmektedir.
Velayet Davaları
Sosyal inceleme raporları velayet davalarında önemli bir yere sahiptir. Velayetin belirlenmesinde çocuğun üstün menfaatinin gözetilebilmesi için eşlerin eğitim durumları, ekonomik durumları veya sosyal yaşantıları en belirleyici unsurlar arasında yer alır. Bu hususların belirlenmesi ise sosyal inceleme raporu ile mümkündür.
Nafaka Davaları
Sıklıkla sosyal inceleme raporu alınmasına karar verilen bir dava ise nafaka davalarıdır. Gerek görülmesi halinde iştirak nafakası veya yoksulluk nafakası fark etmeksizin bütün nafaka davalarında bu raporlara gereksinim duyulabilir.
Çocukla Kişisel İlişki Kurulması
Velayet davaları ve boşanma davası ile birlikte verilecek velayet konusundaki kararlar haricinde çocukla kişisel ilişki kurulması ayrıca dava konusu yapılabilmektedir. Çocukla kişisel ilişki kurulması taleplerinde de sıklıkla bu raporlar dikkate alınmaktadır. Yine çocuğun üstün menfaati doğrultusunda sağlıklı bir kişisel ilişki kurulmasına karar verilebilmesi için yine gerek görülmesi halinde sosyal inceleme raporu alınmasına karar verilebilir.
Evlat Edinme
Yukarıda sıralamış olduğumuz davalarda çoğunlukla bu raporların alınması mahkeme hakiminin takdirinde olsa da evlat edinme veya koruyucu aile davalarında sosyal inceleme raporu alınması zorunludur.
Sosyal inceleme raporu alınmasına gerek duyulan davalar bunlarla sınırlı değildir. Aile içi şiddet, çocuk istismarı, vasi tayini, nafaka iptali veya nafaka miktarının arttırılması gibi farklı birçok konuda da bu raporlara başvurulmaktadır.
Sosyal İnceleme Raporlarında Hangi Bilgiler Yer Alır?
Bu raporlar mahkeme hakiminin takdirini kullanmasında önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle objektif bilgiler içerdiği gibi hakimin kararına da yön verebilecek farklı bir çok bilgiyi de içerisinde barındırır. Genel olarak ise sosyal inceleme raporları aşağıdaki bilgileri içermektedir.
- Tarafların kimlik bilgileri (ad, soy ad, TC kimlik numarası, doğum tarihleri vs.)
- Tarafların medeni durumları (evli – boşanmış veya yeniden evlenmiş)
- Eğitim durumları
- Meslek bilgileri
- Ekonomik ve gelir durumları
- Tarafların sosyal çevreleri (aile, iş ve arkadaş ilişkileri)
- Yaşam koşulları (konutun fiziksel yeterliliği)
- Çocukla iletişim düzeyleri
- Çocuğun yaşı, gelişimi ve eğitim durumu
- Kardeş ilişkileri
- Tarafların sağlık durumları
- Saha araştırmaları ve gözlemleri
- Uzman değerlendirmesi ve önerileri
Sosyal İnceleme Raporu Nasıl Hazırlanır?
Herhangi bir konuda sosyal inceleme raporu düzenlenebilmesi için öncelikle yukarıda örneklerini verdiğimiz ve aile hukukundan kaynaklanan bir uyuşmazlığın dava konusu yapılması gerekir. Mahkemece kabul edilen bu dava sırasında bu yönde bir rapor alınmasına karar vermesi ile birlikte dava dosyası ve ekleri bu konudaki uzman sosyal araştırmacı, pedagog veya psikologa tevdi edilir.
Uzman kişi kendisine tevdi edilen dosya içeriği ve hakimin görüş talep ettiği konularda araştırma yapar. Yapmış olduğu araştırmalarla genellikle yukarıda sıralamış olduğumuz bilgiler yer alır. Uzman gerek görmesi halinde çocukla veya ebeveynlerle de görüşme yapabilir. Son olarak mahkeme hakiminin talebi doğrultusunda edinmiş olduğu gözlemleri ve uzman görüşlerini rapor haline getirerek mahkemeye sunar. Bu süreç genellikle raporun kapsam ve niteliğine göre değişiklik gösterse de 1 hafta ile 4 hafta arasında değişebilmektedir.
Sosyal İnceleme Raporunun Davaya Etkisi
Yazımızın aşında da belirttiğimiz gibi sosyal inceleme raporları niteliği itibariyle bir çeşit bilirkişi raporudur. Diğer davalarda olduğu gibi Aile hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar nedeniyle görülen davalarda da mahkeme hakiminin bilirkişi raporuna bağlı kalmak gibi bir zorunluluğu yoktur. Ancak sosyal araştırma, tarafların ekonomik durumu ve özellikle psikolojik durumlarının tespiti büyük ölçüde uzmanlık gerektiren bir konudur. Her ne kadar mahkeme hakimi bu raporlara bağlı kalmak zorunda değilse de hakimin kanaat oluşturmasında önemli bir yere sahiptirler.
Sosyal İnceleme Raporuna İtiraz Edilebilir Mi?
Diğer bilirkişi raporlarında olduğu gibi sosyal inceleme raporlarına da tarafların itiraz hakkı vardır. Raporun eksik, hatalı veya taraflı bir şekilde düzenlendiğini düşünen taraf Hukuk Muhakemeleri Kanunun 281. Maddesinde yer alan hükümler gereği rapora itiraz edebilir. Diğer bilirkişi raporlarına yapılacak itirazlarda olduğu gibi mahkemeye itiraz nedenleri ve gerekçeleri ile varsa deliller sunularak yazılı olarak itiraz edilebilir.
Nasıl ki mahkeme hakimi kararlarında bu raporlara bağlı kalmak zorunda değilse; İtiraz konusunda da verilecek olan kararlarında itiraz dilekçesine bağlı değildir. İtiraz üzerine mahkeme hakimi ek rapor talep edebileceği gibi yeni bir sosyal araştırmacı tarafından yeniden rapor düzenlenmesine de karar verebilir.
Sosyal İnceleme Raporunu Kim Hazırlar?
Sosyal inceleme raporu düzenlemeye yetkili kişiler psikolog, pedagog veya sosyal araştırmacılardır. Bu kişiler Adalet Bakanlığına bağlı olarak adliyelerde görev yaparlar. Gerek görülmesi halinde ve uyuşmazlığın nitelik ve kapsamına göre inceleme raporlarının düzenlenmesi için diğer kuruluşlarda görev yapan kişilerden de yararlanılması mümkündür.
Sosyal İnceleme Raporunda Çocuğun Görüşü Alınır Mı?
Genellikle velayet davalarında çocuğun görüşüne başvurulduğu görülmektedir. Genel olarak amaç çocuğun velayet konusunda bir tercihinin olup olmadığının tespit edilmesi veya mevcut tercihinde herhangi bir yönlendirme olup olmadığının tespit edilmesidir. Çocuğun psikolojik durumu velayet sahibinin belirlenmesinde etkili olacağından raporların düzenlenmesinde sıklık başvurulan bir yoldur.
Sosyal İnceleme Raporları Yargıtay Kararları
Her ne kadar yukarıda mahkemelerin bilirkişi raporuna bağlı kalmak gibi bir zorunlulukları bulunmadığını belirtmiş ise de; Özellikle çocuğun üstün yararı gözetilirken genellikle alınan bu raporlar bağlayıcı olabilmektedir.
“Mahkemece alınan sosyal inceleme raporunda velayetleri anneye bırakılan 2000 doğumlu O.’nın babayı istediği, 2005 doğumlu Q. W.’ın ise abisi ile birlikte olmak istediğini söylediği anlaşılmaktadır. Sosyal inceleme raporunda çocukların baba yanında kaldıkları ve annelerinin kendilerine kötü davrandığını beyan ettikleri belirtilmiştir. Mahkemece büyük çocuk O.’nın tercihi de nazara alınarak çocukların üstün yararı gereği velayetinin babaya verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 11.03.2013 tarih, 2012/20258 esas ve 2013/6337 sayılı kararı
İlgili Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin kararından da anlaşılacağı üzere mahkeme bilirkişi raporu ile çocuğun beyanlarını esas almış, bu beyanlar aksine verilen yerel mahkeme kararını bozma konusu yapmıştır.
Sosyal İnceleme Raporu Kaç Günde Çıkar?
Bunun için genel bir süre öngörülmemiştir. Araştırılacak hususların kapsam ve niteliğine göre, Aile Mahkemesinde görülmekte olan uyuşmazlığından türüne göre bu raporların düzenlenmesindeki süreler de değişiklik gösterir. Ancak ortalama bir süre belirtmek gerekirse; Sosyal inceleme raporlarının 1 hafta ile 5 hafta arasında düzenlendiğini söyleyebiliriz.
Suça Sürüklenen Çocuklar İçin Sosyal İnceleme Raporu
Sosyal inceleme raporlarına sık başvurulan bir hukuki işlem de ceza yargılamalarında görülmektedir. 18 yaşından küçük yani “suça sürüklenen çocuk” konumunda bulunan kişiler içinde benzer amaç ile benzer raporlar alınmaktadır. Suça sürüklenen çocuklar için alınan bu raporlarda genellikle çocuğun yeniden topluma kazandırılabilmesi için bir yol haritası belirlenir.
Anlaşmalı Boşanma Davasında Sosyal İnceleme Raporu Alınır Mı?
Anlaşmalı boşanma eşlerin boşanma konusunda, çocuğun velayeti, tazminat, nafaka konularında önceden uzlaşmaya varmaları halinde söz konusu olmaktadır. Anlaşmalı boşanma davaları sonucunda özellikle çocuğun velayeti konusunda da bir karar verilecek ise genellikle sosyal inceleme raporu alınmasına karar verilmektedir. Buradaki amaç çocuğun velayet konusundaki kararının özgür iradesi ile olup olmadığının tespit edilmesidir.
Sosyal İnceleme Raporu Uyap’da Görünür Mü?
Yargılama sırasında veya görülmekte olan bir dava sırasında özel gizliliğe sahip olmayan bütün belgeler UYAP bilişim sisteminde bulunmaktadır. Sosyal inceleme raporları da düzenlendikten sonra UYAP aracılığı ile görüntülenebilmektedir.
SİR Raporu Nedir?
SİR, Sosyal inceleme raporunun kısaltılmış halidir. SİR raporu da yukarıda detaylarını paylaşmış olduğumuz sosyal inceleme raporu ile aynı anlamı taşımaktadır. Uygulamada çoğunlukla SİR raporu şeklinde de tabir edilmektedir.
Sosyal İnceleme Raporu Mahkemede Ne Kadar Önemlidir?
Yazımızın belirli bölümlerinde mahkemenin bilirkişi raporlarına bağlı kalmak gibi bir zorunluluğu bulunmadığını belirtmiştik. Ancak özellikle velayet ve boşanma davalarında çocuğun üstün yararının gözetilebilmesi için bu tür raporlar birinci derecede öneme sahiptir. Yukarıda sosyal inceleme raporu Yargıtay Kararı başlığında paylaşmış olduğumuz karardan da anlaşılacağı üzere, rapor içeriğinin aksi yönünde verilen velayet kararını yüksek mahkeme bozma sebebi olarak kabul etmiştir. Bir çeşit uzmanlık görüşü olması nedeniyle genellikle yerel mahkemeler kararlarında zorunlu olmasa da, sosyal inceleme raporlarını dikkate almaktadırlar.
ADM Sosyal İnceleme Raporu Nedir?
ADM, Aile Danışmanlığı Merkezinin kısaltılmış halidir. ADM Sosyal İnceleme raporu ise bu kurum tarafından düzenlenmiş raporları ifade etmektedir. Yukarıda detaylarını paylaşmış olduğumuz raporlar ile aynı amaç ve yöntem ile düzenlenmektedirler.