Kiracının Elektriğini Kesme Cezası

Kiracının elektriğini kesme cezası şeklinde bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Ancak bu davranış nedeniyle bir takım hukuki yaptırımlarla karşılaşmak mümkündür. Kiracı ve kiraya veren arasında meydana gelebilecek uyuşmazlıkların başında tahliye davaları gelir. Ancak bazı durumlarda ev sahibi veya iş yeri sahibi hukuk dışı yollara başvurarak kiracıyı zor duruma sokacak, rencide edecek veya huzur ve sükununu bozacak davranışlarda bulunabilmektedir. 

Kiracının elektriğinin kesilmesi, kiracının suyunun kesilmesi veya kiracının doğalgazının kestirilmesi sık rastlanan davranışlar arasında yer alır. Son yıllarda bu gibi eylemlerden sayılan kiracının elektriğini kesme cezası olup olmadığı konusundaki sorularda sık karşılaşmaktayız. 

Temel ceza kanununun 5237 sayılı TCK’da bu konuda doğrudan kiracının elektriğini kesme cezasışeklinde bir düzenleme yapılmamıştır. Ancak ev veya iş yeri sahibinin bu ve benzeri şekilde davranışları Türk Ceza Kanunumuzda hüküm altına alınmış başkaca suçların doğmasına neden olabilecektir. 

Kiraya verenin tahliye konusunda hukuk yollarına başvurmak yerine bu tür eylemlerde bulunması ceza hukuku açısından suç teşkil edebileceği gibi, özel hukuk alanında da maddi ve manevi olarak tazminat ödemeye hükmedilmesine sebebiyet verebilecek davranışlardır. 

Sözleşmesiz Kiracının Elektriğini Kestirmek

Sözleşmesiz kiracı genellikle, kira sözleşmesinin yazılı olarak düzenlenmediği durumlarda ortaya çıkan bir kavramdır. Buradaki asıl sorun kira sözleşmesinin yazılı olarak düzenlenmesi zorunluluğu bulunup bulunmadığıdır. 

Konut veya iş yeri sahibi ile kiralayan arasındaki uyuşmazlığın birçoğunda Türk Borçlar Kanunundaki hükümler göz önüne alınır. Türk Borçlar Kanunumuzda da kira sözleşmesinin yazılı olarak düzenlenmesi konusunda bir zorunluluk bulunmamaktadır. Ancak yazılı olarak düzenlenen kira sözleşmeleri de meydana gelebilecek uyuşmazlıklarda daha etkili bir delil niteliği taşır.

Buna karşın sözleşmesiz kiracının elektriğini kestirmek veya sözleşmesiz kiracının suyunu / doğalgazını kestirmek gibi etik olmayan ve hukuk dışı davranışlarda kira sözleşmesinin yazılı olup olmadığının pek bir önemi bulunmaz. Bu şekilde davranan ev sahibi hakkında da kiracının yasal yollara başvurması mümkündür. 

Mal Sahibi Kiracının Suyunu Kesebilir Mi?

Kira sözleşmesinin yazılı olup olmadığı dikkate alınmaksın ev sahibinin kiracının elektriğini kestirmesi hukuki olmadığı gibi, mal sahibinin kiracının suyunu kestirmesi de hukuki bir yol değildir. Bu şekilde bir davranış ceza hukuku açısından suç teşkil edebileceği gibi, ev sahibini de buna bağlı olarak tazminat ödemeye mahkum edebilecektir. Bu ve benzeri durumlarla karşılaşan kiracının yazımızın ilerleyen bölümlerinde detaylı olarak değineceğimiz hukuk yollarına başvurması gerekir. 

Kiracının Elektriğini ve Suyunu Kesmek Suç Mu?

Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi, kiracının elektriğini kesmek veya kiracının suyunu kesmekgibi doğrudan tanımlanmış bir suç yasalarımızda bulunmamaktadır. Bu durum iş yeri veya ev sahibinin bu davranışının hukuk dışı olduğu gerçeğini değiştirmez. 

Kiracının elektriğini kesme cezası ya da kiracının suyunu kesme cezası konusunda bir tespite varabilmek için ev sahibinin bu davranışlarla asıl gütmüş olduğu amacın ve bu davranışların kiracı üzerinde bırakmış olduğu olumsuz etkinin incelenmesi gerekir. 

Kiracının Elektriğini Kesme Cezası

Ev sahibinin kiracının elektriğini kesmesinin altında yatan asıl amacın kiracının konuttan çıkması yönünde bir baskı olduğu aşikardır. Bu baskıya uygun davranışın Ceza Hukuku açısından yaptırımı; TCK 123 maddesinde, “Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma” başlığı altında düzenlenmiştir.

            TCK 123; “Sırf huzur ve sükunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla, telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması, halinde mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.”

Görüldüğü gibi bu düzenleme ev sahibinin kiracının elektriğini veya suyunu kestirmesi gibi davranışlarının Ceza Hukukunda bir yaptırımı olduğu sonucunu doğurmaktadır. Suçun bu şekilde oluşması için yasada belirtilen bir takım koşulların da gerçekleşmiş olması gerekir.

Bu konuda Yüksek Yargı organları ile yerel mahkemelerin zaman zaman çelişkili kararlar verdiği de görülmektedir. Yasa metninde yer alan “ısrarla” ibaresi ile ev sahibinin benzer davranışlarının yoğun bir şekilde gerçekleştirmesi gerektiği, sadece kiracının elektriğini kestirmek veya sadece kiracının suyunu kestirmek gibi davranışların tek başına suçun oluşması için yeterli olmadığı görüşü ağır basmaktadır. Kanımızca ev sahibinin kiracıya evden çıkması konusunda sık sık telefon etmesi veya kiracının elektriğini kestirmek ile beraber başkaca aboneliklerin bilgi ve rızası dışında kapatılması ile yasada belirtilmiş olan “ısrar” oluşmaktadır. 

Kiracının Elektriğini Kesme Yargıtay Kararı

            “… Sanığa ait evde kiracı olarak oturun katılanın, sanığın evi boşaltması yönündeki isteğine rağmen evde kalmaya devam etmesi üzerine, sanığın İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’ne başvurup aboneliğinin bulunduğu su yasacının sökülmesini talep ettiği, belediyeden yetklilerin gelip su sayacını söktükleri olayda, 5237 Sayılı TCK’nın 123. Maddesinde “sırf huzur ve sükununu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması” biçiminde” tanımlanan kişilerin huzur ve sükununu bozmak suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, somut olayda sanığın, sırf katılanın huzur ve sükununu bozmak için ısrarla hukuka aykırı herhangi bir davranışın tespit edilemediği gözetilmeden yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması, 

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazlı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 03.10.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi.” [1]

Görüldüğü gibi yüksek mahkemede sadece kiracının suyunun kestirilmesi yönündeki eylemi suçun oluşması için yeterli bulmamıştır. Bu nedenle suçun oluşup oluşmadığı konusunda ısrarlı davranış bulunup bulunmadığı önem arz etmektedir. 

Ev Sahibi Kiracının Elektriğini Kapatabilir Mi?

Elektrik, su veya doğalgaz aboneliklerinin ev sahibi adını kayıtlı olması halinde ev sahibi ilgili kurumlara müracaat ederek bu abonelikleri sonlandırabilir. Ancak farklı sebeplerle yaptırılan bu kesintilerden sonra koşulların oluşması halinde ceza mahkemelerinde yargılanmak mümkün olduğu gibi, maddi ve manevi tazminat ödeme yükümlülüğü altına da girilebileceğini unutmamak gerekir. 

Evden Çıkmayan Kiracıya Ne Yapabilirim?

Daha önce de belirttiğimiz gibi kiracının elektriğini kesme daha çok kiracının konuttan veya iş yerinden tahliye amacı ile yapılan etik ve kural dışı hatta bazı durumlarda hukuka aykırı bir davranıştır. 

Bunun için kiracının tahliyesi konusunda diğer yasal yollara başvurmak gerekir. Dilerseniz bu konuda daha detaylı bilgilere “Kiracı Tahliye Etmenin En Kolay Yolu” başlıklı yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Elektriği Kesen Ev Sahibi Nereye Şikayet Edilir?

Yukarıda yapmış olduğumuz açıklamalar sonrasında anlaşıldığı üzere, kiracının elektriğini kesmek ya da benzeri davranışlarda bulunmak suç teşkil eden bir davranıştır. Böyle bir suça maruz kalan kiracı şikayet süresi içerisinde en yakın Cumhuriyet Savcılığı veya kolluk kuvvetine müracaat ederek şikayet hakkını kullanabilir. 

Ancak ev sahibinin eylemine uyan bu davranışın TCK 123 maddesi iye uyum gösterdiği ve bu suçun şikayete tabi suçlardan olması nedeniyle 6 aylık şikayet süresine tabi olduğunu hatırlatmakta fayda vardır. 

Elektrik ve Suyu Kesilen Kiracı Ne Yapmalıdır?

Elektrik ve suyu kesilen kiracının bu davranışlar nedeniyle izlemesi gereken üç yol vardır. Bilindiği üzere elektrik, su ve doğal gaz gibi hizmetlerin zorunlu ihtiyaçlar olarak nitelendirilmesi mümkündür. Kiracının öncelikle Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde elektriğin, suyun veya doğalgazın kestirilmemesi yönünde tedbir talebinde bulunması gerekmektedir. 

Bununla birlikte kiracının elektriğinin kestirilmesi TCK 123 maddesinde düzenlemiş, “Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma” suçunu oluşturabileceğinden diğer delilleri ile birlikte Cumhuriyet Savcılığına veya Kolluk kuvvetlerine bu konu şikayette bulunması kiracının izlemesi gereken ikinci yoldur. Daha önce de belirttiğimiz gibi ev sahibinin bu konudaki yoğun ve ısrarlı davranışlarının kanıtlanması soruşturma ve kovuşturma aşamasında belirleyici bir unsurdur.  

Bunların dışında özellikle kiracının elektriğini kesme cezası olarak kabul etmemiz mümkün olan; TCK 123 maddesi uyarınca ev sahibinin herhangi bir ceza alması durumunda veya bu konuda devam eden dava sırasında ev sahibinin bu eyleminin bir çeşit “kişilik haklarına saldırı” olarak kabul edilmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açması izlenilecek bir başka hukuki yoldur. Ayrıca zorunlu olarak kabul edebileceğimiz bu ihtiyaçlara ulaşım bir çeşit Anayasal hakkımızdır.